Kayıtlar

Ekim, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KALBİN ANATOMİSİ

​ Kalp, göğüs ön duvarı arkasında, orta kısımda iki akciğer arasında yer alır. Kas dokusundan oluşmuştur. Temel işi kanı pompalamak olan hayati bir organdır. Kalbin ön taraftan görünümü Kalbin ön taraftan görünümü; sol ventrikül (karıncık), sağ ventrikül (sağ karıncık) ve sağ atriumun (sağ kulakçık) ön kısımları çıkarıldıktan sonra​ Sağda ve solda birer kulakçık (atrium) ve karıncık (ventrikül) olmak üzere dört boşluktan oluşur. Sağdaki kulakçık ve karıncığı triküspit kapak; soldaki kulakçık ve karıncığı ise mitral kapak ayırır. Kalbin sol karıncığının bitimi ile kalpten çıkan ve insanın en büyük atardamarı olan aort damarının başlangıcı arasında aort kapağı vardır. Benzer olarak pulmoner kapak sağ karıncık ile pulmoner damar arasındadır. Kalbin sağ sistemine tüm vücuttan gelen kanı toplayan damarlar (vena cava inferior ve vena cava superior) açılır. Bu kan akciğer atardamarı (Pulmoner arter) ile sağ sistemden ayrılır. Akciğerlerden akciğer toplar damarları (pulmoner venler) ile dönen ...

ANJİO ÖNCESİ HAZIRLIK

Resim
Anjiyo Öncesi Yapılması Gerekenler ve Hazırlık Anjiyo yaptırmadan önce belli başlı bir hazırlık yapılması gerekir. Bu hazırlık aşamasında yapılması gereken detayların tamamını uygulama olmadan önce doktor hastasına söyleyecektir.  İşlem öncesi yapılması gereken hazırlıklar arasında; Yapılacak olan işlemlerin tamamında kalp ve damarlarda bulunan tıkanmalar tespit edileceği için öncesinde çıkacak olan sonuca göre tedavi sürecine psikolojik açıdan hastanın kendini alıştırması gerekir. Bu tedavi sürecinin daha rahat, kolay ve başarılı geçmesini sağlayacaktır. Yapılacak olan anjiyo işlemleri esnasında felç, kalp krizi, kalp durması, ölüm ve damar yırtılması gibi durumlar nadir de olsa bulunmaktadır. Bu anlamda doktor ile anjiyo öncesinde konuşmak gerekir. Tüm riskler bilinmeli ve ona göre anjiyo öncesi önlemlerin alınması sağlanmalıdır. Anjiyo uygulaması yapılmadan önce kasık bölgesinin kıllardan temizlenmiş olması gerekir. Hastane yapılacak olan anjiyo için gün verilir ve y...

TPN

Resim
    Total parenteral nutrisyon ( TPN ) hastaların beslenme desteğine gereksinim gösterdiği anlaşıldıktan sonra başarıyla uygulanan ilk yöntemdir. Enteral beslenme son yıllarda önem kazanmakla birlikte gastrointestinal sistemin kullanılamadığı hasta grubunda yoğun beslenme desteği için vazgeçilemez özelliğe sahiptir. Parenteral beslenmenin ana amacı doku tamiri ve yağsız doku kitlesinin bütünlüğünün sağlanması için gerekli olan kalori ve azotu sağlamaktır. Bu indikasyona sahip hasta grubunu belirlemek önemli bir sorun oluşturur, çünkü indikasyonu olmayan hasta grubuna TPN batlamak yarardan çok zarar getirir ( septik, ekonomik ). Büyük gastrointestinal sistem anomalili yenidoğanlar (trakeaösofagiyel fistül, intestinal atrezi v.b.) Masif rezeksiyon sonunda kısa barsak sendromu gelişen yetişkin hastalar Enteral beslenmenin uygulanamayacağı enteroenterik, enterokütan, enterokolik ve enterovesikal fistüller Enteral beslenme uygulanamayan yüksek gastrointestinal sistem obstrüks...

Perkütan Endoskopik Gastrostomi (PEG) Nedir?

Perkütan endoskopik gastrostomi (PEG) , ağız yolu ile yeterli beslenemeyen hastalarda uygulanan endoskopi yolu ile karına yerleştirilen beslenme tüpü işlemidir. PEG uygulaması 2-3 haftadan daha uzun süre ağız yolu ile beslenemeyen veya yutma sıkıntısı çeken hastalarda beslenmeyi sağlamak ve desteklemek amacı ile kullanılır. Bu PEG kateteri slikon ya da poliüretan üründen üretilir ve eşit derecede kullanıma uygundur PEG kateterlerinin son kullanma zamanı yoktur ve işlevini devam ettirdiği sürece kullanılabilir. Replasman tüpleri (gasrostomi tüpü ve buton) takılma tarihinden 6 ay sonra değiştirilir.  PEG kateteri olduğu sürece de doktor yasaklamamış ise, hastada yutma güçlüğü yok ise hasta ağız yolu ile de beslenebilir. PEG kateteri dönüşümü olmayan bir işlem değildir. Normal yutma organlarına ve işlevlerine zarar vermez. Hastanın normal yolla beslenmesi başladığında bu kateter zorlanmadan çıkarılabilir.  PEG işlemi herhangi bir nedenden  dolayı beslenemeyen hastalarda sı...

NAZOGASTRİK (NG) TÜP İLE BESLEME

NAZOGASTRİK (NG) TÜP İLE BESLEME AMAÇ Ağız yolu ile beslenemeyen hastaların nazogastrik sonda yardımı ile beslenmesinin sağlanmasıdır. TEMEL İLKELER Tanımlar Bolus Beslenme: ml beslenme ürününün hızlı bir şekilde enjektör ile verilmesidir. Uygulama hızı dakikada 30 ml yi geçmemelidir. Uygulamada enjektör pompası kullanılmaz, yerçekimi ile besinin gitmesi sağlanır. Aralıklı Beslenme: Bireyin alması gereken günlük beslenme ürününün eşit parçalara bölünerek 4-6 defada verilmesidir. Her bir öğündeki ürünün veriliş hızı dakika olmalıdır. Mobilize olan hastalar için uygun bir yöntemdir. Sürekli Beslenme: Bireyin alması gereken günlük beslenme ürününün beslenme pompaları kullanılarak saate varan sürelerle verilmesidir. Yoğun bakımda yatan hastalar ve emilim sorunu olan hastalar için uygun olup komplikasyon riski az olan bir yöntemdir. Dikkat Edilecek Noktalar Beslenme için çocuk ve erişkin hastalarda 8-14 numara Levin tüp kullanılmalıdır. NG sonda yeni takılmadıysa sondanın yerinde olup olma...

BASI YARALARI (YATAK YARALARI, DEKÜBİT ÜLSERLERİ

BASI YARALARI (YATAK YARALARI, DEKÜBİT ÜLSERLERİ) Dekübit ülserleri, genelde yatalak hastalarda oluştuğu için halk arasında ‘yatak yarası’ olarak bilinir. Dokuya olan baskı damar dolaşımı (mikrosirkülasyon) basıncından fazla ise iskemiye yol açar. Bu süre sık ve uzun olduğunda ise çeşitli derecelerde bası yaraları oluşur. Vücutta en çok, kemik dokunun cilt dokuya yakın olduğu noktalarda ve basının izlendiği bölgelerde izlenir. Kalça yanlar, kalçaların ortası, uyluk üst dış taraf, topuklar ve daha nadiren sırt, kol, burun sırtı bölgelerinde izlenir. Genelde yoğun bakım hastaları, yatalak ve kötü durumda hastalar, felç durumdaki hastalar, tekerlekli sandalye kullanan hastalarda izlenir. Tüm yatan hastaların %9’unda, kronik bakım gerektiren hastaların ise %50’sinde izlenir. Yatak yarası oluşumu için risk faktörleri nelerdir? - İmmobilizasyon ( Hareketsizlik, sürekli aynı pozisyonda yatar veya oturur olma durumu) - İnkontinans ( idrar kaçırma) - Yetersiz beslenme ve diğer beslenme problem...

DİYABETİK AYAK BAKIMI

DİYABETİK AYAK BAKIMI Diyabetli kişiler için ayak bakımı dikkat edilmesi gereken en önemli konular arasında yer alır. Çünkü vücut ağırlığını taşıyan ve büyük baskı altında kalan ayaklar, yaralanmalara en açık organdır. Ayak sorunlarının çoğu, uygun olmayan ya da yetersiz ayak bakımı ve ayakkabı sorunları ile ortaya çıkar. Tırnakların yanlış kesilmesi, tırnak batması, nasırlar, kesik, ayakkabı vurması, yanık, parmak aralarında ve tırnaklardaki mantarlar en sık rastlanan ayak yarası sebepleri arasında yer alır. Ayak ve bacak damarlarındaki daralma ve benzeri dolaşım bozuklukları büyük önem taşıdığı için ayaklarına ayrıca özen gösterilmesi gerekir. Tedavisiz ve kontrolsüz diyabette bacak ve ayaklardaki sinirlerin işlevleri bozularak, ağrı, sıcaklık ve dokunma hissinde azalma oluşabilir. Bunun sonucunda, hissedilmediği için yaralanmalar fark edilmez; olaya enfeksiyon eklenir ve yara fark edildiğinde tedavisi çok zorlaşmış olur. Ayrıca ayaklara batabilen çivi, iğne gibi yabancı cisimle...